1. Anasayfa
  2. Sine Kritikler

Sinekritik: Suç Çetesi


0
Suç ÇetesiLos Angeles. Cennet sayılmaz ama yine de o Melekler Şehri.. Hayal ettiğin gibi olmak vardır ya; her şeyiyle düşündüğün biri olmak: Hayal ettiğin hayat, hayal ettiğin kadın (veya erkek), hayal ettiğin ev ve araba. Bunları sahip olduktan sonra kendi görüşünce düşündüğü kişi olabilirsin. Peki düşündüğün kişi nasıl olacaksın. Herkese zorla hükmederek ve başkalarından çalarak da olabilir. Bu kötüyü temsil eder; diğer taraftan senin karşında dürüst ve yaşadıkları yerin gerçekten temiz bir yer olmasını isteyen insanlar olacaktır. Ne olursa olsun kural budur: Kötüye karşı, iyi. Ve iyileri durdurmak hiçbir zaman kolay olmadı…

Suç çetesi, gerçek olaylardan ‘ilham’ alınarak çekilmiş bir yapım: nedir bu ilham alınanlar? Örnek olarak 2. Dünya savaşı sonrası Amerikan mafyasında hatırı sayılır bir yere sahip olan Mickey Cohen sayılabilir veya Los Angeles Polis Departmanında kurulan takımda bu duruma örnek olarak verilebilir. Mickey Cohen karakteri ise; amerikan mafyası için önemli bir isim: ve nedense üstüne basa basa yahudi olduğu filmde de dile getirilmiş. Gençliğinde boksla ilgilenmiş olması gibi bazı biyografik özellikleri ile filme aktarılmış. Kendisi hakkında bir çok film çekildi, bir çoğunda hakkında bahsedildi; ünlü los angeles sırları filminin başında da adında kısaca bahsedilir. Bugsy filminde harvey keitel tarafından canlandırılmıştır; ayrıca frank darabont’un yeni dizisi l.a. noir da yine mickey cohen’i konu edinecektir.

Kısaca: hikaye sağlam. Zaten film Los Angeles Times’ın deneyimli gazetecisi Paul Lieberman’ın aynı adlı kitabından, Will Beall tarafından uyarlanarak senaryolaştırıldı. Filmin özeti ise şu şekilde olabilir: 1949 Los Angeles kenti, zalim ve doğuştan kalpazan Mickey Cohen’in (Sean Penn) kontrolü altındadır. Uyuşturucu, silah ve kadın ticaretini tek elden yürüten Cohen, güçlü mafya adamlarının yanı sıra yerel polisi ve hatta politikacıları da arkasına almıştır. Los Angeles Polis Departmanında kimse karşısına çıkmaya cesaret edemezken dürüst Polis Şefi buna bir dur demek istemektedir ve Teğmen John O’Mara (Josh Brolin) ‘i bu iş ile görevlendirilir ve ona bir ekip kurup Cohen’i şehirden atmasını emreder. Ve aksiyon dolu sahneler, bundan sonra başlar…

Suç ve dram türlerini harmanlayan filmin yönetmenliğini Ruben Fleischer üstleniyor. Mafya tarzı filmler içerisinde kendine mutlaka yer bulacak bir film olmakla beraber; karakter ve kurgu betimlemesini iyi yapamadığı için eksi puan alacak diye gözüküyor. Oyuncu kadrosu ise Ryan Gosling, Emma Stone, Josh Brolin ve Sean Penn gibi yıldızlardan oluştuğunu ve sırf bu yüzden aşırı beklenti ile izleyebileceğinizi hatırlatmakta fayda var…

Filmdeki karakterlerden Coleman Harris rolü için ilk teklif götürülen isim Jamie Foxx’tu. Bence çok yakışırdı ama Eminem’in 8 Mile isimli filminde de görev almış ve bir çokları tarafından Yeni Will Smith diye hitap edilen Anthony Mackie de güzelce bu işin altından kalkmış diyebiliriz. Emma Stone’un canlandırdığı Grace Faraday karakteri içinse Ashley Greene, Teresa Palmer, Camilla Belle, Aly Michalka, Lily Collins, Emmy Rossum, Amanda Seyfried ve Maggie Grace’in isimleri geçmişti ve ama sonunda filmin ‘seksi ve güzel bayan’ eksikliğini o kapatmıştı: şunu belirtmekte fayda var; daha önce Ryan Gosling ile oynamış olduğu için çift olarak zorluk çekmediler ama hem yüzü, hem de hareketleri itibariyle 1950’li yıllardan çıkıp gelmiş gibi bir hali vardı zaten. Filmde karakter olarak en çok yakışan oydu diyebilirim. Bryan Cranston, Max Kennard rolünü üstlenme aşamasındayken Operasyon: Argo filminin çekim takvimi çakıştığından rolü Robert Patrick’e devretmek zorunda kaldı; bunu da eklemek lazım. Connie O’Mara içinse Amy Adams ve Kate Winslet isimleri konuşulmuştu ama rolü Josh Brolin kaptı: kendisi sert adam mizacı ile çok uyumlu bir yapıda ama bence Sin City gibi filmlerde şansını denemeli! Jerry Wooters rolü için düşünülen isimler arasındaysa Adam Brody, Joel Edgerton, Luke Evans ve Joseph Gordon-Levitt de vardı.

Bana göre filmin en büyük artısı Sean Penn. Hafif makyaj ile Mickey Cohen’e benzetilmeye çalışıldı ama bana göre gerek yoktu. Tam anlamıyla hiçbir kural, hatta hiçbir engel tanımayan tam bir gangsteri harika canlandırdı. Film de zaten Mickey Cohen’in geçmişine atıfla, Sean Penn’in sert yumruklarıyla yaptığı muhteşem girişten sonra başlıyor. Senaryoda ki replikler bir kaç yer haricinde çok sağlamdı. Özlü söz çıkartacak yapıda olmasa da mafyavari konuşmaların gerçekliği yeterliydi. Filmin durağan bir yapısı yok; bir hızlı bir yavaş yapısı bence bu tür filmlere uygundu: fakat bu pek farklılık yaratmadı. Elbette, çok değerli bir kadrosu var ama oyunculukların birçoğu da ‘sınırlıydı’ yani bence Sean Penn dışında rolüne iyi çalışan yoktu kadroda: sanırım bunda filmin çok büyük ses getirmeyeceği beklentisi hakimdi. Karakterler çok iyi betimlenmedi; filmi biraz daha uzun tutup, karakterler üzerine eğilebilirdi yönetmen ama bunu yapmadı. Bir tek teğmen ile cohen’e odaklandı ama onları da tam anlamıyla anlatamadı diyebilirim. Yine de Emma Stone filmde olması gerektiği bir mevkideydi, beylerin gölgesinde. Ryan Gosling’i ise pek beğendiğimi söyleyemem: o ses neydi öyle? Gerçek sesi bu mu yahu!? Bir iki sahne dışında etkili bulmadım ama varlığı yeterliydi: çünkü onun ismiyle bu filmi bulmuştum ve izlenecekler listesine eklemiştim! Sean Penn yine farkını hissettirdi tam anlamıyla. Filmin senaryosu için etkili bulmadığımı söylesem de yer yer gülümsetti yer yer de hüzünlendirdi, bu konuda eksikliği yoktu benim açımdan. Sadece izleyicisinin üzerinde iz bırakır bir yönü yoktu. Mafya konulu filmlerin güzel bir örneği olmuş ama yine de abartılacak bir film değildi: yine de şunu söylemem gerek; üstünde daha iyi çalışılsaydı kült bir film ortaya çıkabilirdi.

Baştan sona kadar temposu yüksek, sürükleyici bir film olan Suç Çetesi, yıldız isimlerin bir arada olduğu, konusu, işleyişi ve görkemiyle birlikte uzun zamandır özlenen ve beklenen tarzda bir gangster filmi olarak izlenmesi gereken bir yapım bana göre. Finale doğru ve final sahnesini de ayrı bir beğeneceğinizi düşünüyorum. Son derece etkili ve izleyene hitap eden tarzda sahnelerdi bunlar. Ben sevdim… :)

Benim puanım 10 üzerinden 7, iyi seyirler…

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir