1. Anasayfa
  2. Sine Kritikler

Sinekritik: Elysium Yeni Cennet


0

yeni cennetDistrict 9 filmini izleyenler hatırlayacaktır; ilk afişleri ve fragmanı ortaya çıktığında yönetmeni hakkında pek bilgimiz yoktu fakat izleyenler, son zamanlarda izlediği en sağlam bilim kurgu filmlerinden biriyle karşılaşmıştı. İlk uzun metrajlı filmi olan District 9 filminde 30 milyon dolarlık bütçe ile mükemmel bir iş çıkaran yönetmen Neill Blomkamp ikinci uzun metrajlı filmi olan Elysium’da 100 milyon dolarlık bütçe ile çekimleri tamamladı. 4 dalda oscar adayı olduğu District 9 kadar başarılı olacak mı? diye sorarsanız cevabım: sanmıyorum olurdu. Fakat District 9 filmi ile kazandırdığı 210 milyon dolarlık ciroyu, ünlü oyuncular Matt Damon ile Jodie Foster sayesinde bu filmde de kazandıracağı bir gerçek…

Filmin konusuna gelirsek eğer: Yıl 2154, insanlar iki sınıfa ayrılıyorlar: bir grup çok varlıklı olup zenginliklerinin verdiği getirinin ürünü olan biletle Elysium adı verilen bir uzay istasyonunda yaşıyorlar, geriye kalanlarsa çok kalabalık bir nüfus olarak çökmüş, yıkılmış dünyada yaşam savaşı veriyorlar. ( Bu arada Uzaydan görünen Dünya’da Orta Asya, Türkiye, Afrika’nın yukarı kısmı tamamen çorak bir şekilde betimlenmiş. Fakat filmde olayların çoğu Los Angeles’te geçiyordu. İlginç bir ayrıntı. ) Dünyada yaşayan insanlar umutsuzca gezegenin suç ve yoksulluk ortamından kaçmaya çalışıyorlar ve birçoklarının Elysium’daki medikal imkanlara ihtiyaçları var. ( Teknoloji o kadar gelişmiş ki; solaryum benzeri bir aletin içine giriliyor ve tamamen yenilenerek bir kaç saniyede çıkıyorsunuz. Patlayan kafalar bile bir an da düzeltilebiliyor! ) Ancak, Elysium’dakiler dünyadan göçü yasaklayan yasalar doğrultusunda yurttaşlarının “lüks” yaşantısını koruyabilmek için her şeyi yapmaya hazırlar. Bu iki dünya arasında eşitliği sağlayabilecek tek kişi ise Elysium’a gitmekten başka çaresi olmayan sıradan bir adam olan Max (Matt Damon)’dır.

Film her ne kadar bilim kurgu filmi gibi gözükse de aslında tam olarak türünü betimleyen bir durum yok. Aksiyon, dram, aşk vs türlerinin hepsinden izler var ama hangisi daha çok? Hiç biri! Mesela Max ile Frey’in ilişkisine daha çok yer verilebilirdi ya da çatışma sahneleri daha çok olabilirdi ama yok yok yok! Çok fazla göze batmadan, hepsinden bir tutam alarak yoluna devam ediyor film. Zaten yönetmen Neill Blomkamp Elysium’ı tam olarak bir bilimkurgu filmi olarak görmediğini; filmin içerisindeki dünya düzeninin, bugünkü dünya için bir metafor olduğunu ve filmin geçtiği 2154 yılının aslında bugünü betimlediğini dile getirmiştir. İlk filminde yönetmen doğduğu ülke olan Güney Afrika’da yaşanan ırkçılığa göndermelerde bulunmuştu aslında; bu filminde ise senaryosunu kendisi yazdığı için, kendinden yine bir şeyler katmayı ihmal etmemiş. Elysium aslında günümüz Amerika’sı diyebiliriz. Bugün Amerika’ya gitmek tamamen vize almayı gerektiren bir şey. Ve filmdeki tüm dünya görüntülerinde cehennemvari topraklar olarak Orta Asya ile Kuzey Afrika ve Anadolu topraklarının olması da ilginç geldi bana. Yönetmenin dediği gibi aslında film tamamen günümüze ayna tutan bir yapıda… Filmde, çürümekte olan dünya ile yüksek teknoloji mahsülü Elysium insanları arasındaki uçurum ele alınıyor ve son tahlilde ne kadar para ve güç sahibi olunsa da bu dünyanın herkese ait olduğu anlatılmak isteniyor…

Filmde sadece çok zengin insanların bulunma şansına eriştiği yaşam alanı Elysium için büyük bir set oluşturuldu. Setin inşa aşaması yaklaşık bir yıl sürdü ve yüz elli kişilik bir ekip tarafından hazırlandı. İki evrenin arasındaki farkı belirginleştirmek için çekimler iki farklı yerde gerçekleştirildi. Dünya sahneleri Meksika’nın kenar mahallelerinde; Elysium görüntüleri ise Vancouver’da çekildi.

2013 yılında, Altın Küre Ödül Töreni’nde yaptığı aşırı duygusal konuşmayla sinemaseverlerin adeta içini acıtan efsanevi oyuncu Jodie Foster‘ın -ve kendisinin dile getirmesine dayanarak söyleyelim, belki de bu proje onun yer aldığı son prodüksiyon olarak sinema tarihine geçecektir- aman vermez bir “devlet görevlisi” olarak Elysium’luların “pis göçmenlere karşı” sürdürdükleri gösterişli hayat tarzının bekçisi rolünü canlandırıyor olması, “Elysium” adlı bu yapımı ilginç kılan unsurlardan. Ki filmde rol icabı ölmesi de son filmi olması açısından da diğer bir ilginç durumu oluşturuyor. Filmin son bölümlerinde mantık hataları olsa da; filmin vermek istediği mesaj açısından senaryo ve kurgunun ortak paydada iyi ilerlediğini söylemek mümkün.

Bilimkurgu filmlerini sevenler için izlenilmesi gereken bir film; her ne kadar yönetmenin ilk filmi kadar başarılı olmasa da… Benim puanım 10 üzerinden. İyi seyirler.

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
Paylaş
İlginizi Çekebilir
Sinekritik: Goon

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir