Beyaz Geceler
  1. Anasayfa
  2. Kitap İncelemesi

Beyaz Geceler

0

Beyaz Geceler adlı öykü kitabı, Rus edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Fyodor Mihailoviç Dostoyevski tarafından kaleme alınan ve Kapra Yayıncılık tarafından okuyucuyla buluşturulan, ülkemizde öykü türünde en çok okunanlar arasında yer alan bir eser. Çevirisi Aygök Bağ tarafından yapılan eserin Rusça orijinal adı Бе́лые но́чи [Belye Nochi] şeklinde. Elimde Ocak 2021 tarihli 1. baskısı yer alan kitap toplamda 72 sayfalık hacmiyle bir çırpıda okunabilecek güzel bir eser. Beyaz Geceler, ülkemizde birçok farklı yayınevi tarafından çevirisi yapılarak okuyucuyla buluşturulmuştu (yaklaşık 80 farklı kitap ama başlık hep aynı!). Bu yazıyı hazırladığım sıralarda güvenilir kitap siteleri üzerinde eseri en düşük 9.90 TL gibi bir fiyata satın alabiliyordunuz.

Her zaman yaptığım gibi bir kitabı okumadan önce yazarın hayat hikayesini, sonrasında da kitap hakkındaki bazı yorumları okumaya çalıştım. Yazarın hayat hikayesinden esinlenerek oluşturabileceği karakterleri ve gerçek hayatının esere yansımasının izlerini takip etmeye çalıştım. Bu konuda araştırma yaparken Beyaz Geceler adlı bu eserin, birkaç kez farklı ülkelerin yönetmenleri tarafından sinemaya uyarlandığını öğrendim. Yine yukarıda ben her ne kadar öykü diye nitelendirsem de eser hakkında farklı isimler tarafından roman, duygusal roman, kısa roman veya uzun hikaye tabirlerinin kullanıldığını, bu haliyle bir Novella özelliği taşıyabileceğini gördüm. Bazı isimlerin de eseri melodram olarak nitelendirdiğini görsem de ben bu tespite kesinlikle katılmıyorum.

Beyaz Geceler Kitap İncelemesi

Beyaz Geceler ilk kez 1848 yılında, Oteçestvennıye Zapiski dergisinin 12. sayısında F. Dostoyevski imzasıyla yayımlanmış ve yazarının gençlik arkadaşı olan şair A. Pleşeev‘e atfedilerek okuyucuyla buluşturulmuştu. Bu haliyle yazarın gençlik dönemleri ürünü olduğunu söylemek doğru olur. Gelmiş geçmiş en büyük romancılardan birisi olan Dostoyevski’nin eserlerini inceleme, anlayabilme ve anlatabilme gerçekten zor bir şey: naif bir öykü şeklinde nitelendirebileceğim Beyaz Geceler hakkında da yazarın diğer eserleri hakkında düşündüğüm gibi, psikolojik arka planının daha derin olduğunu ancak yazarın hayatından izler taşıdığını da düşünerek yazıma devam edeyim. Ölümünden sonra eserleri daha da ünlenen bu büyük yazar, yalnızca Rus edebiyatını değil dünya edebiyatının da gelişimini sağlayan eserler ortaya çıkarmıştı.

Beyaz Geceler adlı kitabımızda kapağı açtıktan sonra karşımıza yazarımızın biyografisi geliyor. Burada yazdığı eserlerden, edebiyat dünyasında ortaya çıkardığı etkiden, yaşantısında önemli yer tutan gelişmelerden bahsedilirken “1881 yılında 25 Ocak günü, Çar Aleksandr Nikolayeviç’e suikast düzenleyecek Narodnaya Volya Örgütü’nün peşindeki gizli polis tarafından Dostoyevski’nin komşularından birinin evinde arama yapılıyordu. Aynı gün içinde Dostoyevski de kendi evinde akciğer kanaması sebebiyle hayatını kaybetti.” şeklinde bir cümle de kullanılmıştı, dikkatimi çekti. Burada bir ima mı vardı? Açıkçası anlayamadım. Google üzerinde yaptığım araştırmalarda bazı kaynaklarda cenazesine 30 bin, bazı kaynaklarda (mesela bu kitapta) 40 bin kişinin katıldığı şeklinde bilgilerin olduğunu ekleyeyim.

Beyaz Geceler kitabımızın içindekiler kısmına baktığımızda eserin “birinci gece, ikinci gece, nastenka’nın öyküsü, üçüncü gece, dördüncü gece ve sabah” şeklinde bölümlerden oluştuğunu görüyoruz. Kitap “Öylesine harika bir geceydi ki, böylesine güzeli ancak gençlikte mümkün olur sevgili okuyucu.” (s. 9) sözleriyle başlıyordu. Bir aşk hikayesinin peşi sıra biz de cümleleri takip etmeye başlıyoruz. Yalnız yaşadığını sandığımız (aslında ruhen yalnız biri), kendini insanlardan soyutlamış hayalci bir karakterimizin genç bir kızla tanışıp arkadaş olduktan sonra, aşık olması ve bu kızın hayatında meydana getirdiği değişiklikler eserin ana konusunu oluşturuyor. Burada uzun uzun kitabın özetini yapmayacağım çünkü zaten Beyaz Geceler 72 sayfalık bir çırpıda okunabilecek bir eser.

Beyaz Geceler hakkında salt aşk hikayesi demek yanlış olur: çünkü içerisinde Rus ve Batı romantizm geleneğinin izleri var. Bunun yanında yazarın kendine has, diğer eserlerine de yansıyan kendini anlatan cümlelerin, psikolojik realizmin, tarihsel ve toplumsal değerlendirmelerinin örnekleri de yer alıyor. “Öyle görünüyor ki unutulmuştum, sanki onlar için gerçekten bir yabancıydım.” (s. 12) cümlesi sanki yazarın kendini tanımladığı bir cümle gibiydi, mesela… Ben eseri okurken Dr. Jeklyy kitabından izler taşıdığını da hissettim ya da benzerlik vardı diyelim. Kitapta özellikle şair ve yazar Walter Scott isminden birkaç kez bahsedilmesi de dikkatimi çekti.

Beyaz Geceler çevirisi iyi miydi?

Beyaz Geceler adlı öykü kitabımızı okurken, kafamda çeviri konusunda endişeler belirdi; çünkü sanki çeviri tam olmamış gibi geliyordu bana. Açıkçası Rusçam yoktu ve eserin aslını da hiç görmedim, çeviri yapacak kabiliyetim de yok: ancak yine de bir şeyler eksik gibi geliyordu bana. Bu konuda biraz araştırma yapınca eserin Türkçe’ye yapılan çevirileri konusunda 90’lı yıllarda eleştiriler yapıldığını ve hatta birden fazla çevirinin karşılaştırmalı bir şekilde çalışılarak ortaya bir yüksek lisans tezi çıkartıldığını gördüm, şaşırdım. Bu durum benim çeviri hakkındaki endişelerimi açıkçası doğruladı: çeviriyi yapan arkadaşın, çeviri yaparken hangi orijinal kaynak üzerinde çalıştığına dair bir not eserde bulunmuyordu. Bu yüzden çeviri konusundaki sorunun nereden kaynaklandığını tam olarak çözemedim.

Çevirmenin kitaptaki eksiklikleri birden fazlaydı; örneğin ilk sayfada Tanrı kelimesini kullandı ama bir sonraki sayfada Allah dedi, sonra yine Tanrı demeye başladı: tutarsız bir görüntü sergiledi. Eserde çevirmen tarif edilen birçok cadde ismi hakkında dipnot olarak ayrıntıları paylaştı ama mesela Peterhof Caddesi’ni paylaşmadı, bunun gibi başka örnekler vardı. Bunun dışında “mavnaların” kelimesinin dipnotunu paylaşmak isterken dipnotta Varna kelimesini kullanması (s. 29), “biraz kendime gelince bohçayı yatağının üstüne bıraktım” dedikten bir cümle sonra “biraz olsun kendime gelince bohçayı yatağının üstüne bırakıp yatağa oturdum” (s. 45) şeklinde birbiriyle tezat cümle kullanması gibi hataları dikkatimi çekmişti.

Yetmedi: “… bir sarı bir şapka ile havalı bir siyah bir manto giymişti.” (s. 14) gibi bir kelimesini gereksiz yere birden fazla kullanması veya “sizden” kelimesini iki kez kullanması (s. 17) gibi hataları vardı.

Bunların yanında “oturamaya” yerine “oturmaya” olmalıydı (s. 45), , “güneşi” yerine “güneş” kullanmalıydı (s. 50), “ben” kelimesini gereksiz yere fazla kullandı (s. 51), “böyle bir sevginin bazen birinin kalbini buz gibi yapar, ruhunu karartır” (s. 53) veya “daha dün bu kalp bir anda ait olduğu kimseye nasıl geri döndüğünü gördünüz” (s. 71) şeklinde bozuk cümleler vardı, “nehir” yerine “nehre” şeklinde olmalıydı (s. 60), “açtığınıza” yerine “açtığınız” olmalıydı (s. 62), “bulutunun” yerine “bulutun” şeklinde olmalıydı (s. 72) şeklinde tespit edebildiğim diğer imla hataları karşıma çıktı. Yayınevlerinde bu son okumayı yapan arkadaşlar hiç çalışmıyor arkadaş!

Beyaz Geceler Karakterleri

Beyaz Geceler adlı kitapta aslında iki karakter var: birbiriyle arkadaş olan ve sırlarını birbirlerine açan iki arkadaşın diyaloglarını takip ediyoruz, bunlardan bir tanesi gencimiz, diğeri ise Nastenka. Tabii yan karakterlerde mevcut. Biz hikayeyi erkek olan karakterimizin iç sesinden takip ediyoruz. Zaten eserimiz bu genç karakterimizin Petersburg’u iç sesiyle anlatmasıyla başlar. Nastenka karakteri ile tanışması ise bir tesadüftür. Bu tesadüf sonrası olaylar başlar: gencin hayatında yeni bir pencere açılır, zamanla aşık olur, sonu ise… Neyse.

Beyaz Geceler adlı eser bizlere aşkın insanları nasıl etkilediğini, hayattan ve insanlardan kopmuş birinin bile aşk ile tekrardan canlandığını, aşık olunan kişiden kolay vazgeçilemeyeceğini, sevilen kişi sevene kadar ne kadar acı çektirirse çektirsin ona karşı bir kin güdülemediğini, mantığın bu aşamalarda yok olduğunu, insanın kalbinin peşinde gerekirse kendisine yakıştıramayacağı yanlışlar yapabileceğini çok iyi bir şekilde anlatıyor. Aslında Beyaz Geceler adlı eserde okur, kendinden çok izler bulacaktır. Bazen hikayedeki genç olacaksınız bazen de Nastenka, kim bilir? Cinsiyetler önemli değildir, kendinize uygun bir karakter mutlaka bulacaksınız, eminim.

Dostoyevski oluşturduğu bu genç karakter ile belki de kendi hayalperestliğinden biraz olsun sıyrılarak gerçek dünyaya gelmiş ancak aşkına beklediği karşılığı alamayınca kaldığı yerden hayalciliğine devam ederek aşkı olan Nastenka ile hayallerinde mutlu olmaya devam etmeye karar vermiştir, kim bilir? Bu haliyle, kendimizden de izler bulabileceğimizden, oldukça tahmin edilebilir depresif ve tek yönlü bir aşk hikayesini takip ettiğimiz Beyaz Geceler adlı kitabı kısa bir sürede okuyabilir, aşk hakkında sizlerde geçmişe yönelik bir iç muhasebe yapabilirsiniz. Tabii eserde yine dürüstlük ve saf aşk kaybetti diyebiliriz belki de ama insanoğlu bu işte, değil mi?

Dünyaca ünlü Rus yazar Dostoyevski; adını da verdiği dört beyaz gecede Petersburg sokaklarında gerçekleşen, başkahramanı bir genç olan ve gencimizin beyaz gecelerden ilkinde nehir kıyısında genç kız Nastenka ile karşılaşmalarını, birbirlerine anılarını, yaşamlarını ve yalnızlık – hüzün gibi duygularını anlattıkları, sonuçta hüzünle sona eren bir eseri okuyucuya sunmuş, biz de bir çırpıda okuduk. Bir günde, bir solukta bitirilebilecek bir kitap olmasıyla birlikte, sevginin, sevilmenin, aşkın ne kadar değişken bir şey olduğunu, sevgi sandığımız şeyin bazen sadece iyi hisset(tir)me ya da sadece bir sadece şefkat, acıma duygusu olabileceğini bize yazar kendi yöntemiyle güzel bir şekilde anlatmış diyebiliriz.

Beyaz Geceler, konusu basit olmasına rağmen yazarı tarafından öyle bir anlatılmış ki kahramanının duyduğu acıyı duymamak mümkün değil. Bir çırpıda okuyacağınız ve okuduktan sonra etkisinden çıkamayacağınız bir kitap var karşımızda…

İyi okumalar.

  • 2
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir