Christopher Nolan’ın yönettiği Batman Kara Şövalye Yükseliyor filmi; kaldığı yerden devam ediyor. Gotham şehri uğruna bir çok şeyden vazgeçmek zorunda kalan Wayne inzivaya çekilmiş, ortadan kaybolmuş ve 8 yıllık bir barış süreci boyunca Teğmen Gordon üzerindeki ‘gerçekler’in baskısıyla yaşamaya devam etmiştir. Ta ki geçmişi de hatırlatacak, kötü adam Bane gelene kadar!
Filmin konusu: Batman 8 yıldır ortalıklarda görülmemektedir ve bu süre içinde Gotham tüm suçlulardan arınmıştır. Gordon, Batman hakkında bildikleri gerçekler ile yaşadığı için mutsuzdur ve onun kaybolmasından en çok endişe ve ızdırap duyan da odur. Fakat günün birinden ansızın Bane adında bir terörist ortaya çıkınca her şey değişir: artık Gotham’ın tekrar Batman’a ihtiyacı vardır. Bane’nin amacı, Bruce Wayne’nin sahibi olduğu Wayne şirketinin yaptığı füzyon enerjisini kaçırıp, bu enerji yardımıyla bombaya çevirip Gotham’ı havaya uçurmaktır. Bu sırada Bane’ye, Batman’ın hiç tahmin edemeyeceği sürprizlerle dolu kişiler kötü adama yardımcı olacaktır.
Ünlü yönetmen Christopher Nolan seriyi oluştururken her öğeyi, her karakteri o kadar güzel işlemiş ki: filme ayrı bir tat veriyor bu durum. İlk filmde Batman’ın doğuşunu, korkusunu, ailesini ve Wayne olarak yaşadıklarını anlatırken ikinci filmde onu biraz geri plana itip Joker karakterini öne çıkartıyor ve yan rollerde yer alan Bölge Savcısı ile Teğmen Gordon’u – ki bu filmin sonunda rütbesi daha da artıyor – terazinin diğer tarafına yerleştirerek ortayı buluyordu. Bu filmde ise Batman’ın yanında artık büyük ihtimal ileri de Robin olarak göreceğimiz acemi, çaylak, ateşli bir polis – ve filmde dedektif oluyor – ile Kedi Kadın – ki batman çizgi serisinin en çok sevilen karakterlerinden biridir. – da yer alıyor ve birlikte yürürken Gotham şehrini – ki bu şehir, Baltimore, Chicago ve özellikle New York City gibi birçok büyük şehrin temel alınmasıyla kurulan kurgusal bir şehirdir ama ne hikmetse ABD, Çin gibi ülkelerin var olduğu dünyada yer almakta ve hükümete de bağlıdır! – alt üst eden düşmanlara karşı savaşırken terazinin diğer tarafına hepsinden daha güçlü olan Bane’yi yerleştiriyor. Tom Hardy’nın canlandırdığı Bane karakteri ile Joker karakteri ile milyonlarca hayran kitlesine ulaşan Heath Ledger’in performanslarını karşılaştırmak, kıyaslamak yanlış olabilir fakat gerçek olan şu ki: ikisi de gerçekten karakterlerine beden dilleriyle mükemmel can vermişler veya karakterleriyle bir olmuşlar diyebiliriz. Yine de Bane karakteri ile çekilen final sahnesinin çok basit olduğunu ve yakışmadığını belirtmeliyim. Daha iyi bir sahne çekilebilirdi. Filmde gördüğümüz Bane karakteri çizgi romandaki karşılığına en yakın çizilmiş karakter olarak göze çarpıyor: bunda Bane’nin ağzını kapatan o maske benzeri şey de büyük etken diyebiliriz. Fakat zaten diğer karakterler açısından yaşanan teknolojik gelişmeler ve milenyum çağının gerektirdiği ölçüde yenilik yapılması normal karşılanabilir. Filme de bir özgünlük katmış diyebiliriz. Nolan’a göre Batman’ın hem fiziksel hem de zihinsel açıdan en çok zorlayan karakter ise ‘’ Kötü Adam ‘’ Bane.
Kedi kadın en çok ilgimi çeken karakterlerden biriydi. Seline Kyle rolü için Anne Hathaway dışında birçok ünlü oyuncu ile de görüşülmüştü fakat Hathaway, Jessica Biel ve Kate Mara üçlüsüyle beraber yapılan deneme çekimleri sonrası rolü Hathaway kaptı ki rolünü gerçekten mükemmel bir çekicilik ve cazibe ile başarılı bir şekilde yaptı diyebiliriz. Rolü aldığı açıklandığında uzun süre sinema forumlarında başarılı olup olmayacağı tartışılmıştı. Kedi kadın karakterine hayat veren Hathaway haftanın 5 gününe yayılan sıkı bir programla role hazırlanmış; aletli jimnastik, dans egzersizlerinin yanı sıra dublörünü de kendisi gibi eğiterek bu başarıyı elde etmeye, hak etmeye çalışmıştır.
Filmin son sahnesiyle Batman serisinin devam edebileceğini düşünebiliriz. Robin’i kimin oynayacağı artık belli ama ileri de Joker karakterinin olduğu bir devam filmi aynı yönetmen tarafından çekilir mi? İşte merak uyandıran soru bu… Çünkü daha önceki Batman serilerinde Joker’in dönüşü için çekilen filmlerde olmuştu. Fakat filmin başrolündeki oynayan Bale’nin bu önemli rolü kabul ederken, isteklerinden biri de Robin ile yapılacak filmlerde yer almayacağı şartıydı. Kabul edilen bu şartın üzerinden yıllar geçti, ilk filmden sonra filmin gişe başarısı çok üst düzeyde oldu ve bu durumda Bale’nin aynı kararda olup olmayacağını bilemiyoruz. Bunu bize zaman gösterecek.
Serinin hayranları için güzel bir film diyebiliriz: ama ben hala bu Batman filmi ve serisinin abartıldığını düşünüyorum. Çok fazla kavramsal sorunlar ve eksiklikler var: mesela, Gotham şehrini bir ülkeymiş gibi, tek başına bir dünyaymış gibi herkesten, her şeyden izole edip sokak kahramanı havasında Batman’ı ortaya çıkarmaları ve multi milyarder insanların teker teker yok olduğu bir ortamda hukuku ve polisi sadece ‘maşa’ olarak ön plana çıkartarak diğer birçok olguyu veya hareketi görmezden gelmesi gibi hatalar veya eksiklikler son filmde bir an da ordunun ortaya çıkmasıyla birleşince bana basit geldi diyebilirim. Neden hep olması gerektiği yerde bazı şeyler ortaya çıkıyor? Evet, mükemmel bir yönetmen katkısı var filmde: oyunculuklara da diyecek yok ki senaryoda yer alan diyaloglar da bir o kadar kaliteli… Ama bir yapıt mı? Batman çizgi romanının sinema çekimleri arasında en iyisi olabilir, o kadar… Mükemmel bir aksiyon filmi mi? Daha iyilerini de izledim. Çekim tekniği ve konusunun işleyişi gerçekten diyalogların altında seviyede de diyebilirim… Karakter işlemeleri ise mükemmel ki bu da yönetmenin başarısı…
Filmin hayranları kaçırmayacaktır: iyi seyirler. Benim puanım 10 üzerinden 8.