6. His gibi bir baş yapıtı kamera arkasında yöneten, sıra dışı filmlerle karşımıza çıkan ünlü yönetmen M. Night Shyamalan’ın başarılı olmanın yanında istikrarlı olduğunu söylemek çok zor. Son hava bükücü gibi bir çizgi roman klasiğinin film versiyonuyla yerden yere vurulan ünlü yönetmen, will smith gibi ünlü bir oyuncuyu kadrosunda barındıran After Earth filmi ile tekrar sinemaseverlerin karşısına çıkıyor.
Will Smith, oğlu Jaden ile beraber ‘Umudunu Kaybetme’ filmi ile karşımıza çıkmışlardı ve bu film bir çokları tarafından beğenilmişti. Böylesine birbirine uyumlu iki çiftin kamera karşısına tekrar geçmesi beklentiyi de arttırdı ama Will ve Jaden Smith; ciddi bir bilim kurgu filminde yan yana sırıtıyorlar. Yani zor iş: sadece iki kişi hep kadrajdayken başarılı bir oyunculuk sergilemek zor. Will Smith’in siyah giyen adamlar ile belki de hancock dışında bir bilim kurgu filminde daha başarılı olacağını sanmıyorum. Ciddi roller ona yakışmıyor: yerinde duramayan, sürekli hareketli, komik ve aynı zamanda sert karakterler daha yakışıyor. Neredeyse bu filmin başından sonuna kadar oturdu diyebiliriz!
Filmin en kötü yanı bence, bilim kurgu filmlerinin olmazsa olmazı görsel efektlerin yetersiz oluşu. ‘ Ursa ‘ adı verilen yaratıklar hiç olmamış! Bir çok sahne de ( özellikle savaşılan sahnelerde ) çok sıradan görüntüler ortaya çıktı. Bu sahnelerin daha canlı, daha sert ve izleyiciyi ekrana bağlayacak cinsten olması gerekmez miydi? Ursa adlı canavar çok da gerçekçi olmadı diyebilirim. Bu tür filmlerde insanı korkutmak gerek: ne bileyim? Tamam, bir film izliyoruz ama bu film bizi koltuğa çivilemeli ki izlenir olsun! Filmde sürekli Moby Dick‘den bahsedilmiş ki bu kitap ile bağlantısı filmin de muamma; hem yaşanamayan, karantina altına alınmış bir dünya var ama diğer yanında vahşi doğanın ve hayvanlar aleminin kendi içerisinde yenilediğini anlatan bir yapı da var. Çok büyük kopukluk ve tezatlık. Filmdeki Uzay gemileri de sıradan; bunun yanında bir özgünlük olsun diye tüm dekorlarda neredeyse ‘beyaz perde’ kullanılmış: tüm gemilerde, evlerde bile… Amaç ne? Çok basit bir görüntü oluşturmuş ve hatta diyebilirim ki filmi sıradanlaştırmış! Filmde balinaların petrol şirketleri tarafından yok edilmesinden vs bahsedildi ama üzerinde durulmadı bile. Korku hakkında söylenen bir kaç cümle dışında diyaloglar da güçlü değildi diyebiliriz.
Baba ile oğul arasında problem olanlar varsa izlesin. :) Beklenti altına girmeden, ailecek izlenebilecek ama zamanın bir an önce geçmesini isteyeceğiniz bir film. Senaryo, oyunculuk ve kurgu dışında her şey güzel! :) Şaka bir yana: izleyiciye bir katkısı yok. Will Smith film boyunca gülmedi be ya! Kendisi de zaten film hakkında şöyle bir yorumda bulunmuş: “Bu filmde gerçekten ilginç olduğunu düşündüğüm şey, büyük çaplı oluşuna karşın izleyiciler arasındaki herkesin özdeşleşebileceği basit bir fikirden yola çıkması, bir baba-oğul hikayesi anlatmasıydı. Bana kalırsa, oğluyla bağ kurmaya, ölüm-kalımla sonuçlanabilecek bir ortamda ona bir şeyler öğretmeye çalışan babayı gören seyirciler bu öyküye gerçekten yakınlık duyacaklar.”
Benim puanım 10 üzerinden 5.
İyi seyirler.
