80’li yılların ünlü oyuncusu Sylvester Stallone’yi sadece Rocky ve Rambo filmlerinden tanıyan biri olarak veteran sayılabilecek yaşlı kurtlar ile günümüz aksiyon sinemasının tanınmış simalarının bir araya topladığı bu film, oyuncunun hala bilet sattırabildiğini görüp görmemek açısından da önemliydi aslında. Çarlinin Meleklerine özenti bir isimle ‘Cehennem Melekleri’ ismi altında çekilen bu 2010 yapımı film Sylvester Stallone‘nin en iyi bildiği tür olan aksiyon konusundaki filmlerden biri olarak sinema tarihine geçti.
ABD’nin sıklıkla çevre ülkelerin iç işlerine müdahalesinin görünürdeki çerçevesi “zalim diktatörleri alaşağı etmek” olarak belirlenir. Bu ne kadar doğrudur? Bunu tahmin etmek kişiden kişiye değişir mutlaka ama Cehennem Melekleri adlı bu yapım da benzeri bir sorunun cevabı için ipuçları vererek hareket ediyor. Filmde, bir Güney Amerika ülkesinin “kural tanımaz diktatörünü yıkmak” ve diktatörlük rejimini sona erdirmek için CIA’nın ( Ki bu kurumun aracısı olarak Bruce Wills karşımıza süpriz bir şekilde çıkıyor ) isteğiyle ülkeye gizlice sızan bir grup paralı askerin hikayesi anlatılıyor. Yeni misyonları sebebiyle ülkeye gizlice giriş yapan özel birlik kısa sürede hiçbir şeyin kendilerine anlatıldığı gibi olmadığını fark eder. Akabinde ekip kendini büyük bir yanılsama ve ihanet içinde bulur. Olaylar kontrolden çıkmaya başladığında ve masum hayatlar tehlike altına girdiğinde bu ekip çok daha büyük bir düşmana karşı mücadele etmeye başlar. Bu kardeşler takımını yok etmek adına onları bu görevin içine sokmuş olan ve geleceklerini tehdit eden kişiye karşı mücadele başlamıştır. Tabii bu arada, kan havuzu içerisinde geçmişini ve ailesini unutmuş bir diktatörün kendi benliği içerisinde boğulmadan önceki çırpınışları ile yaşını almış bir askerin aşkı uğruna içinde kalan son insanlığı ayakta tutmak için giriştiği amansız bir savaşı da izlemiş olacağız. The Expendables yani Cehennem Melekleri böyle bir kurgu ile karşımıza çıkıyor.
Jason Statham, Jet Li, Mickey Rourke ve Eric Roberts gibi birbirinden ünlü isimler yer aldığı filmde Rocky serisinden iki ezeli düşmanı da bir arada aynı takımda görmek ilginç.
Rocky ve Rambo’yu tekrar uyandırıp 80 li yıllardan sonra devam filmlerini çeken Sylvester Stallone belki de bu filmle aksiyon sinemasında zirve yapıp kendisi ile beraber bir çok aksiyon ustasının da jübilelerini yapmalarına olanak sağlıyor ve tacı aksiyon sinemasının yeni ustası, çok sevilen Jason Statham’a bırakıyor. Filme bu açıdan bakarsak ve kadroyu düşünürsek son yılların en muhteşem filmi diyebiliriz.
Aksiyon sinemasını sevenler ve muhteşem kadroyu bir arada görmek isteyenler için izlenesi bir film.
Fakat şunu söylemek de fayda var: filmi izledikten sonra aklınızda neredeyse hiç bir sahne kalmayacak ve belki de bir kaç ay sonra sadece filmin adıyla yetineceksiniz.
Fakat senaryo ve kurgu her ne kadar bu ağır topları taşıyacak düzeyde olmasa da, oyuncuların kendi aralarındaki sohbetlerde kullandıkları cümleler gerçekten zekice idi. Bunu söylemek de fayda var.
Benim puanım 6.
İyi seyirler.
