Türk Atalar Sözleri
  1. Anasayfa
  2. Kitap İncelemesi

Türk Atalar Sözleri

0

Türk Atalar Sözleri, ilk baskısı 2023 yılında Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık tarafından yapılan, Uğur Kolsuz tarafından yazılan ve yayına hazırlanan, içerdiği söz ve cümleler ile Türk ailesine ve Türk toplumuna şekil veren unsurlardan biri olan atalarımıza ait sözlerin bizlere aktarılmasına katkı sağlayan, önemli bir eser. Arka kapağında yer alan “Türk Atalar Sözleri, tarihi bir kaynak olup toplumumuzun sosyal ve kültürel yaşamını gösteren zenginliktir. Birçok eski Türkçe kitap okunup çevrilerek geçmişten günümüze bu hazine aktarılmıştır.” cümlesiyle kitap içeriğinin önemine atıf yapılan eser, özellikle Türkçe’ye sevdalı herkesin okuması gereken bir yapıt. Bu yazıyı hazırladığım sıralarda güvenilir kitap siteleri üzerinde yaklaşık 124 TL gibi bir fiyata eseri satın alabiliyorduk.

2023 yılının sonuna doğru baskısı yapılan Türk Atalar Sözleri adlı eser, yazarın yayımlanan ve okuyucunun beğenisine sunulan (tespit edebildiğim kadarıyla) ilk eseri. Ben de imzalı bir baskısına sahip bir okur olarak, okumaya başladım. Bir dile, bir lisana vakıf olmak için o dilin inceliklerini, nüktelerini bilmek gerekiyor. Burada da dile ait atasözleri ve deyimler önemli bir yer tutuyor. Özellikle az sözle çok mana ifade edebilmek, nüktedan konuşmak gibi kabiliyetleri kazanmak için dilin inceliklerini bilmek; yani atasözleri ve deyimleri iyi kullanmak gerekiyor. Ben de özellikle bu yüzden kitabı kütüphaneme eklemek istedim.

Türk Atalar Sözleri Kitap İncelemesi

Öncelikle kitabı ilk elinize aldığınızda, kitabın içeriğinde ata sözleri yer aldığını sanabilirsiniz: ancak, öyle değil. İsmi gibi aslında: Türk Atalar Sözleri. Ufak bir nüans farkı var. Yani içerisinde sadece ata sözleri yok: deyimler, ilginç cümleler ve tespitlerde yer alıyor. Eserin kapağını çevirdikçe yazarın tek sayfalık bir biyografisi bizleri karşılarken, içindekiler kısmının alfabedeki her bir harfe gelecek şekilde hangi sayfada olduğu belirtilerek devam edildiğini görüyoruz. Sonraki sayfada ise kitabın yazılış amacı ile amaçlanan hedef “Eski Türkçe Türk Atalar Sözlerinden birebir çeviri yapılarak okuyucuların, öğrencilerin, araştırmacıların istifadesine sunulmuştur.” sözleriyle dile getirilmiş. Güzel!

Türk Atalar Sözleri kitabında yer alan her cümleyi okumaya ve anlamaya çalıştım. İçerisinde kimi zaman güldüren cümleler vardı: “salı günü gel” (s. 197) gibi gülümseten ancak anlatmak istediğini anlamadığım cümleler karşıma çıktı (umarım yanlışlıkla yazılmamıştır). Eserde “Acele işe şeytan karışır” (s. 9), “Aç ayı oynamaz” (s. 11), gibi bilindik deyim ve atasözleri yer alırken “Akşamdan Cezayir’e giden çok olur” (s. 17) gibi anlam veremediğim cümlelerde yer alıyordu. Bunlar tabii yazıldığı dönemin toplumsal ve kültürel yapısına da işaret eden cümleler olduğundan, dönemi iyi bilmek veya söylendiği yer de yaşayan biri olmak da gerekebilirdi: ancak ne demek istendiğini anlamadığım bu tip cümleler kitapta vardı, belirteyim.

Burada bir es vererek şunu söylemekte fayda var ve yapıcı bir eleştiri olduğunu düşünüyorum: kitabın kaynakça kısmı yok. Dipnot yok. Anlamlarını bilemeyeceğimiz (benim gibi okurlar mutlaka vardır) başka kelimeler de mutlaka vardır ve bunların anlamları da eserde verilmemiş. Bunların dışında mesela kitabın çeviri olduğunu biliyoruz ancak hangi kitaptan? Sözler hangi eserlerden alındı? Cevabı yok. Cümlelerin fazlalığı nedeniyle belki de kaynakça yayımlamak zor olabilirdi ama en çok yararlanılan kaynaklardan birkaçı paylaşılabilirdi diye düşünüyorum. Bir de bazı kelimelerin (münif gibi) anlamlarını herkes bilemeyebilir, ben de bilmiyordum, öğrendiğim için kitaba teşekkür borçluyum ancak Google üzerinde arama yapmam gerekti, halbuki dipnot olarak eklenebilirdi. Bir de şöyle fiyakalı bir önsöz olsaydı… Bence değerdi.

Devam edelim.

Türk Atalar Sözleri Kitabının Bizlere Katkısı Neler olabilir?

Şunu belirteyim: yaşamın bütün alanlarında, güncel yaşamın en yalın olaylarında, bilimde, gelenekte, görenekte, törede, inançlarda; velhasıl dil her yerde karşımıza çıkıyor. Toplumun geçmişten günümüze edindikleri bilgi ve deneyimlerin aktarıcısı olan dil, yüzyıllar boyu dönüşümlere bağlı olsa da varlığını sürdürerek günümüze kadar gelmiştir. İnsanın olduğu yerde bir deneyim mutlaka vardır ve bu deneyimler insan topluluğu ile birlikte kültürel bir olguya dönüşür. Bu deneyim ve olguların sonraki kuşaklara aktarılması ise dil ile olur. İşte bu açıdan bakıldığında elimizdeki kitap aşırı değerli çünkü ecdadımızın, geçmişimizin adeta bir yansımasıdır. Birçok cümlenin günümüzde hala geçerliliğini koruduğunu görünce, şaşıracaksınız. O yüzden kitabın yazılması süresinde verilen emeğin karşılığı çok büyük bence.

Sizlere burada kitapta her harften en az 1 tane olmak üzere, altını çizdiğim, beğendiğim bazı cümleleri paylaşmak istiyorum. Türk Atalar Sözleri örnek cümleler:

“Adama iş aranır, işe adam değil” (s. 12),

“Ağır ezgi, fıstıki makam” (s. 14),

“Başını evde tutan, kalabalıkta kalpağını kayıp eder” (s. 38),

“Cahile söz anlatmak, köre renk tarif etmek gibidir” (s. 54),

“Çirkefe taş atma üstüne sıçrar” (s. 61),

“Dilden gelen elden gelse, fukara bahtiyar olur” (s. 73),

“Ermeni’de irfan, Yahudi’de pehlivan bulunmaz” (s. 85),

“Fitne, uyuyan yılana bezer, uyandırılmamalı” (s. 96),

“Göz iki, kulak iki, ağız tek. Çok görüp, çok dinleyip, az söylemek gerek” (s. 103),

“Hizmetçidir efendisinin yüzünü ağartan” (s. 107),

“İnsan, insanın şeytanıdır” (s. 131),

“Kavgada kılıç ödünç verilmez” (s. 145),

“Lakırdı bilmeyen hödükler, sönmüş ateş körükler” (s. 168),

“Misafir on kısmetiyle gelir, birini yer dokuzunu bırakır” (s. 172),

“Nar üstüne turp yenmez” (s. 178),

“Osmanlı ekmeği yiyip düşmana dua olmaz” (s. 181),

“Ölüm bir devedir ki herkesin kapısına çöker” (s. 183),

“Parasını aziz eden, kendisini zelil eder” (s. 186),

“Refikin iyi ise Bağdat’a gidilir” (s. 189) * Bunu özellikle yazmak istedim çünkü, mesleki anlamı beni güldürdü.

“Saygı sayana, terbiye alana göredir” (s. 197),

“Şık şık eden nalcıdır, iş bitiren akçedir” (s. 207),

“Terbiyesiz insan, ruhsuz ceset gibidir” (s. 214),

“Ulu sözü dinlemeyen, uluyakalır” (s. 216),

“Vaktini gözeten emeline nail olur” (s. 220),

“Yahudi’nin yemeğini ye, evinde yatma; Rum’un evinde yat, yemeğini yeme” (s. 223),

“Zalim kadıdansa münif subaşı yeğdir” (s. 237).

Evet, gördüğünüz gibi yukarıda paylaştığım cümleler deyiş güzelliği, anlatım gücü, kavram zenginliği bakımından birbirinden farklı ve bir o kadar da değerli cümlelerdir. Hepsinin anlamı farklıdır; her cümle hakkında sayfalarca yazılar yazılabilir. Bu cümlelerin az kelime ile çok şey anlatma hüviyetine sahip olmalarının yanında ilk okunduğunda akla gelen anlamları dışında farklı anlamlara gelebileceğini de fark etmişsinizdir. Bu kısa ve özlü sözlerde, belli durumlara ilişkin olarak atalar tarafından atfedilen duygu ve düşünce yoğunluğu sizin de dikkatinizi çekecektir.

Türk Atalar Sözleri adlı kitap sadece ve sadece sözlere yer verdiğinden dolayı genelde cümleler arası geçiş yaparak hızlıca okuyoruz. İmla hatasının neredeyse olmadığı eserde tespit ettiğim hataları ise: “kale” yerine “kaale” olmalıydı, “yede” değil “ye de” şeklinde olmalıydı (s. 47), “Kara denizde” yerine “Karadeniz’de” olmalıydı (s. 141), “Nasuh” kelimesi iki kez yazılmıştı (s. 177) şeklinde sıralayabilirim.

Kitapta bazı yerlerde üç nokta şeklinde boşluk bırakılmış ki (s. 151’de olduğu gibi) bunun sebebini anlayamadım. “Lokma, çiğnenmeyince yutulmaz” (s. 167) gibi bazı cümleler, birden fazla kez yazılmıştı. s. 211 ve s.217 de olduğu gibi bazı cümleler olmaması gereken harfin içerisinde yazılmıştı (“Dokuz abdal bir kaşıkla geçinmiş” veya “Kelin perçeminden tutmak” cümlesi D harfinde olması gerekirken T harfine eklenmiş, gibi). Böyle birkaç tane daha vardı, hepsini buraya yazmadım. Bazı cümlelerde de tırnak işaretinden bir tanesi unutulmuştu (örneğin s. 214’de).*

Türk Atalar Sözleri adlı eserde en çok A ve K harflerinde cümlelere yer verildiğini görüyoruz. Toplamda kaç adet cümle olduğunu açıkçası sayamadım ancak kitabın 239 sayfa olduğunu söyleyebilirim (tahminim 5 bine yakın cümleyi ihtiva eden değerli bir eser var elimizde). Kitabın sonunda bir sonuç, dizin, kaynakça gibi kısımların olmadığını tekrar söyleyeyim. Atalarımızın sözleri sadece yazılmak, kayıt altına alınıp raflara konulmak için değil, söylenmek, uyarmak ve kendini daha öz ve net bir şekilde ifade edilmek için söylenmiştir bence: işte bu yüzden, bu değerli çalışmanın daha da geliştirilerek özellikle ortaokul ve lisede çocuklarımıza okutulmasını, belletilmesini isterdim.

Biriyle iletişim kurarken dilimizi kullanıyoruz ancak günümüzde çok az kelime bildiğimizden, hep aynı kelimeleri kullanarak kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Halbuki toplumsal kültürün çeşitli olgu veya olaylara ilişkin zihniyetini üstü kapalı bir biçimde yansıtan en öz ve etkili ifadeler olan atalarımıza ait bu sözleri de bilmeli, kullanmalıyız. Kelime dağarcığımızı geliştirmeliyiz. Daha çok kelime öğrenmeli, daha öz ve anlamlı cümleler kurmak için atasözleri ve deyimleri bilmeliyiz diye düşünüyorum. Ben de elimdeki bu kitapla beraber Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan 2023 yılına ait Türkçe Sözlük satın alarak işe koyuldum. Elimdeki kitaptan gerekli notları kullandım. Umarım hayatıma da tatbik edeceğim.

Türk kültür mirasının değerli sözlerinin yer aldığı böylesine önemli bir eseri ortaya çıkaran yazarımıza teşekkür ediyoruz. Öğrencilerin ve akademisyenlerin mutlaka incelemesi gerektiğini düşünüyorum. Okullarımızda eğitim hayatına atalar sözlerini de ekleyerek (özellikle Türkçe – Edebiyat – Tarih derslerine) çocuklarımızın genel kültürüne katkı sağlanması gerektiği bir gerçek. Umarım değerlendirilir.

İyi okumalar.

  • 2
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir