Kitap Yorum: İmparator Zamanın Dokuması 1

imparator zamanın dokumasıStephen Baxter ismini kitap dünyasında ben ilk kez bu kitapla duysam da; kitabını okuduktan sonra yaptığım araştırmalar benim bu konuda cahil olduğumu gösterdi. Kendisi özellikle benim sevdiğim bir tür olan ‘bilim kurgu’ konusunda başarılı kitaplar yazmış ve Avrupa çapında bu konuda ‘ en iyi yazar ‘ ödülü dahil bir çok ödül almış. Çok yönlü bir yazar olduğunu da buradan görebiliriz; bilim kurgu konusunda yazdığı kitapların yanında başka türlerde de çalışmaları olmuş ve bu yazıma olan kitabı da tarihsel roman türünde yazılmış.

Tarihsel içerikli kitaplar her zaman ilgimi çekse de; gerçeklerle ne kadar ilişkili olduğunu da öğrenmek ve tarihsel belgelere de ne kadar değer verilmek istediğini görmek isterim. Fakat; bu tip kitaplar romansal açıdan yazılınca yazarın yorumları ve hayal gücü daha çok işin içine giriyor ve ortaya güzel bir çalışma her zaman çıkıyor. Yine de Roma tarihi pek bilmediğim ama merak ettiğim bir tarihti; bir zamanlar bilinen dünyaya hükmeden bu ilginç ve bir o kadar da güçlü devlet yapılanmasının tarihi hakkında kitap okumak eğlenceliydi diyebilirim.

Fakat; stephen baxter kitabı yazarken ikilemde kaldı gibi; bir roman ortaya çıkartmak isterken bir yandan da tarihsel bir kitap da ortaya çıkmalı diye düşünerekten orta yolu bulamadan kitabı bitirdi diyebilirim. Bir hayali karakterle ilerlerken, bir an da tarihsel gerçeklerle devam etmesi; bunları bir arada karıştırıp bize sunamaması kitabın en büyük eksikliğinden biriydi. Diğer eksikliklerden bazıları ise; tarihsel olaylar arasındaki zaman farkının fazla olması ve iki olay arasındaki bağlantıları açıklarken çok basite kaçması ile önemli olaylara değil de kişisel hesaplaşmalara odaklanıp kalması idi.

Ama yine de kitabın konusu ilginçti; aslında bu kitabı yazmasına sebep olan düşünce tarzı gerçekten çok ilginçti. Bir kehanet ile bunun sonuçlarını irdelemesi, bulut atlası filmini hatırlattı bana. Olaylar hep birbiriyle bağlantılıydı, karakterler bile hep ‘torununun torunu’ şeklindeydi.

Kitabın konusuna gelince; bir doğum sırasında ortaya çıkan kehanet aynı tarihte yaşanan ve tüm dünya tarihini yakından ilgilendiren olayla yakından uzaktan bir bağlantısı var mıydı? Bu kehanete bağlı yaşayan insanlar, zaman içerisinde çıkan olayların kehanetten parçalar işlemesi neticesinde nasıl hareket edeceklerini düşünmekte ve zamanın dokumacısına yardımcı olmaya çalışmaktadırlar. Bunun neticesinde başlarına gelen olaylar; aldıkları karar, kehaneti nasıl etkileyecektir?

Kitabın başları gerçekten iyiydi; aile içi çekişmeler ve zamane tarihinden bilgilerin yer aldığı bu ilk sayfalardan sonra yazar sanki ‘bitse de gitsek’ havasına büründü. Olayları bir araya toplamakta zorlandı, daha az içerikle daha çok şey yazmaya çalıştı. Kopuklukları düzeltemedi; ve gerçekten başarısız ama şaşırtan bir sonuçla kitabı sonlandırdı. Devamı gelecektir mutlaka…

Ben tarihsel bir kitap olduğu ve roma tarihini merak ettiğim için okudum; çok iyi bir kitap değil asla. Çerezlik.

Tanıtım yazısı: ‘Ah çocuk! Zamanın dokunmasına sarılsan da, yine de özgür doğdun. Canlı bir türkü söyleyeyim sana geçmişten ve gelecekten.’ Brica, Roma İmparatorluğu’nun soğuk kuzey ucunda yaşamaktadır. Zor bir doğum sırasında acıyla kıvranırken bir dizi Latince sözcük sayıklamaya başlar. Latinceyi ne daha önce duymuş, ne de konuşmuştur. Britanya’nın yerli kabileleriyle Roma lejyonları arasındaki korkunç bir çarpışmadan, roman’ın kalabalık caddelerine kadar uzanan bu olağanüstü hikaye, geçmişimiz hâlâ değiştirilmesi mümkün bir gelecek iken yaşananların bir öyküsü.

İyi okumalar.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık