Gençlere Tavsiyeler – İmamı Gazali

Gençlere Tavsiyeler Eyyühe'l Veled & Kavaidü'l Aşar

Gençlere Tavsiyeler (Orijinal adıyla Eyyühe’l-Veled & Kavaidü’l-Aşar) adlı kitap Çelik Yayınevi tarafından basımı yapılan, ünlü İslam bilginlerinden İmamı Gazali tarafından kaleme alınan (İmam-ı Gazzâlî diye yazılması daha doğrudur) kısa bir eser. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere gençlerimize verilen tavsiyelerin yer aldığı ve her gencin en az bir kaç kez okuması gerektiğini düşündüğüm bu 68 sayfalık eser Mevlüt Zorlu tarafından tercüme edilmiş. Yayınevi tarafından ilk basımı 2022 yılında yapılan eserin elimde ilk baskısı yer almakta: ancak internet üzerinde yaptığım araştırmada, eserin yine aynı adla veya içerik olarak benzer olacak şekilde farklı isimlerle farklı yayınevleri tarafından da basıldığını eklemeliyim (tabii yine farklı tercümanlar tarafından). Bu yazıyı yazdığım sıralarda elimdeki kitabın güvenilir kitap siteleri üzerinde fiyatı ortalama olarak 22 TL civarındaydı.

Gençlere Tavsiyeler adlı eserin içindekiler kısmına baktığımızda kitapta bizleri İmam-ı Gazzâlî‘nin hayatı, Mütercimin Ön Sözü (Tercümanın kitap hakkında önsözü), Ey Oğul (bu kısımda da bir önsöz var), On Kural başlıkları altında dört adet bölüm ve kaynakça kısmı karşılıyor. Kitabın akademik literatüre uygun bir şekilde yazıldığını söylemek mümkün: dipnotlar çok güzel yerleştirilmiş, kısaltmalar için ayrı bir sayfada açıklama yapılmış, kaynakça kısmı da kitabın son kısmına eklenmiş. Kitabın dilinin sade ve anlaşılır, içerik düzenlemesinin başarılı ve gözü yormayan bir şekilde olduğunu da ekleyeyim: kullanılan yazı fontu ve puntosunun da okurken gözleri yormayacak şekildeydi.

Gençlere Tavsiyeler adlı kitap yazarın hayatı, yaptığı yolculukta bulunduğu önemli kentler başlık yapılarak başlanıldı. Bu kısımda özellikle “Gazali Minaresi ismi verilen minareye çıkarak kendisini buraya kapattı.” (s. 9) cümlesi ilgimi çekti ve araştırmak durumunda kaldım. Gazali Minaresinin, Şam’da bulunan Emeviye Camisinin (Emeviyye diye de yazılır, Ümeyye Camii olarak da bilinir) minarelerinden biri olduğunu ve yazarımızın 2 yıl burada inzivaya çekilerek ibadet, mücahede, nefis tezkiyesi, zikir yaparak faniliğin üzerine düşündüğü bir yer (kitapta yıl konusunda 2 yıl diye yazılmış ancak internet üzerinde 11 yıl yazıyor, bunu da belirteyim) olduğunu öğreniyoruz.

Mütercimin Ön Sözü adlı bölümde ise kitabın tercümesini yapan Mevlüt Zorlu’nun bu mütevazi eser hakkındaki düşüncelerini okuyoruz. Ayrıca kitabın içeriğinin nasıl oluşturulduğunu da öğreniyoruz: “İmam-ı Gazali Hazretleri tarafından kaleme alınan ve Eyyühe’l Veled – Ey Oğul ve Kavâidü’l-Aşar – On Kural adlı iki kitabını ihtiva eden bu eserde, ahlaki erdemlerle bezenmiş fertlerden oluşan bir toplumun inşası için yapılması ve kaçınılması gereken hususlar ele alınmıştır.” (s. 12) Yani aslında eser yazarın iki kısa risalesini ihtiva ediyor. Eğer yazarın hayatı ve önsözler olmasaydı kitap neredeyse 50 sayfa olacaktı diyebiliriz.

Gençlere Tavsiyeler adlı eseri tercüme eden arkadaşımız kitabı yazmadaki meramını “Gençlere Tavsiyeler başlığıyla hazırladığımız bu iki eser; ahiret kaygısı taşıyan ama nereden başlayacağını bilmeyenler için hem bir ilham kaynağı hem de değişime yönelik bir plan sunuyor ve kurtuluşa giden yolun yapı taşlarına ışık tutuyor.” (s. 14) sözleriyle öğreniyoruz. Böylelikle bundan tam 900 yıl önce yaşayan büyük İslam alimi Gazali’nin o dönem bile geleceği düşünerek, geleceği inşa edecek olan gençlere yönelik, kendi öğrencisine verdiği cevap niteliğindeki öğütlerini okuyoruz. Mütercim tarafından kullanılan “Onun Ey Oğul! hitabının muhatabı esasında bütün gençlerdir ve ahiret adamı olma gayretinde olanlardır” (s. 12) cümlesi, kitabın hitap ettiği kesimi de net olarak ifade ediyor.

Gençlere Tavsiyeler – Ey Oğul ve On Kural

İmam Gazâlî’nin yıllarca yanında kalıp hizmetinde bulunan ilk öğrencilerinden bir talebe, “Ben şu ana değin birçok ilim çeşidini tahsil ettim, ömrümün en güzel yıllarını değişik ilimleri öğrenmek ve bilgileri biriktirmek için harcadım. Şimdi ise bana yarın fayda verecek, mezarımda bana dostluk edecek ilimlerle bana hiçbir faydası olmayan ilimlerin neler olduğunu öğrenmem gerekir. Böylece vaktimi faydasız ilimlerle boş yere geçirmemiş olurum. Çünkü Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: ‘Allah’ım, fayda vermeyen ilimden sana sığınırım.’ buyuruyor” (s. 17) diyerek düşüncelere dalmış ve bu düşüncelerden kurtulamayınca en sonunda hocası olan İmam Gazâlî’ye bir mektup yazmaya karar vermiş. Kitabımızın yazılmasına vesile olan başlangıç hikayesi aslında bu şekilde diyebiliriz.

Gençlere Tavsiyeler adlı kitap, Gazali’nin öğrencisinin sorularına verdiği öğütlerden oluşuyor demiştik ancak öğrencinin kim olduğunu bilemiyoruz, mütercimimiz de “Kim olduğu konusunda bir bilgiye sahip değiliz, zaten günümüz insanı olarak alacağımız ders ve ibretler açısından kim olduğunu bilmenin de pek bir önemi yok.” (s. 13) diyerek okuyucunun aklına gelebilecek olan “kim acaba bu öğrenci?” sorusunun yanıtını vermiş oluyor. “Ey Oğul” adlı ilk bölümde ise bizlere yukarıda yazdığım gibi risalelerin yazılma hikayesi yeni bir önsöz kısmıyla okuyucuya kısaca aktarılıyor. Sonrasında söz konusu kısım “Pek Kıymetli Evladım!” başlığıyla Gazali’nin cevabını okuyucuya aktarmaya başlıyor (Burada şunu da ekleyeyim: yazar, öğrencisine cevap verirken çeşitli/farklı kaynaklar ve önemli isimlerden de faydalanıyor).

İmam-ı Gazali’nin verdiği cevabın içeriğinde o kadar fazla anlamlı cümle var ki: hangisini yazayım, şaşırdım diyebilirim. Aslında kısa kısa olan bu cümlelerin ihtiva ettiği anlamlar o kadar büyük ki: örneğin “Kişinin ömrünün bir saatini bile yaratılış amacının dışında harcaması, uzun süre pişmanlık çekmesine yeter sebeptir.” (s. 19) şeklindeki – ki bu hadistir – cümlesi bizleri saatlerce düşündürecek bir içerik barındırıyor aslında. Evet, vaktimizi çok boş şeylerle harcıyoruz: Boşa geçen zaman yanında pek çok fırsatları da beraberinde götürüyor ve en kötüsü de bu zamanı geri alamıyoruz. Bu da bizlere her saniyenin altından bile daha kıymetli olduğunu gösteriyor ki hayatımızı anlamlı meşguliyetlerle geçirmemiz gerektiğini bizlere hatırlatıyor.

Gençlere Tavsiyeler adlı eserde “Ey Oğul!” kelimesini çok sık cevabında kullanan yazar, “Nasihat etmek, birilerine iyiliği ve erdemli olmayı salık vermek kolaydır, asıl mesele nasihat almaktır. Zira nasihat, keyfi arzularına uyup zevkine düşkün olanların tadını kaçırır. Haram ve yasaklar, insanın gönlüne hoş gelir. Özellikle dünyevi makam ve çıkar temin etmek, saygınlık kazanmak amacıyla ilim öğrenen kimseler üzerinde nasihatin hiçbir etkisi olmaz. Böylesi kimseler ilmi, sırf bir araç kabul ederler ve tek başına onları kurtuluşa erdireceğini düşünürler. Bilgiyi harekete dönüştürmek gibi bir kaygı taşımazlar. Filozoflara göre bu böyledir.” (s 20) cümlesi ile sorulara cevap vermenin çok kolay olduğunu, asıl önemli olanın cevabın tatbik edilip edilmediğinin olduğunu çok yalın bir şekilde anlatıyor.

Ey Oğul! adlı bölüm, çeşitli hadis ve çeşitli isimlerden alıntılarında yer aldığı bir şekilde yazarın farklı konularda düşüncelerini yalın ve anlaşılır bir şekilde anlattığı kısım olarak göze çarpıyor. Bölümün sonuna doğru yazar ayrıca “yarısı yapman, yarısı kaçınman gereken” diyerek belirttiği 8 ayrı nasihatini de teker teker öğrencisine cevap olarak yazıyor. Finalde de duasını ederek noktayı koyuyor. Bu arada her iki risalede besmele ile başlıyor, onu da belirtmek istiyorum. “On Kural” adlı bölüme de yazar uzun uzun dua ederek başlıyor ve sonrasında her kuralı ayrı ayrı başlık altında okuyucuya aktarıyor. Ne olursa olsun her şeyin Allah’tan olduğunu da cümle aralarında okuyucuya hatırlatıyor ki kendi de zaten bunun farkında ve bunu bilmemizi istiyor.

Bu On Kural içerisinde öğrencisine ve dolayısıyla bizlere “anlamsız ve boş işlerin başında dinde hükmü şüpheli olan şeyler gelir.” (s. 62) diyerek dini konularda şüpheli olan ayrıntılara kesinlikle takılmamasını ve uzak durmasını, “En çok mensubu olan yol, Hz. Peygamber (sav) ile ashabının takip ettikleri yolu takip eden Ehl-i Sünnet’in gittiği yoldur; Şia, Mutezile ve bidatçılar değildir.” (s. 64) diyerek ehl-i sünnet yolundan ayrılmamasını söylemesi ve bunları kurala bağlaması dikkatimi çeken iki kural oldu ve hoşuma gitti diyebilirim. “Kişi, asgari düzeyde bilmesi gereken zâhir ve bâtın ilimleri öğrenmeye çalışmalıdır.” (s. 67) diyerek ilmi konularda yabancı düşmanlığı yapmanın anlamsız olduğunu dile getirmesi de bir diğer önemli noktaydı.

Gençlere Tavsiyeler’de yer alan Ey Oğul ve On Kural adlı risalelerin ne zaman yazıldığını bilemiyorum ancak 11 yıl süren inziva dönemi sonrası bu eserlerin yazıldığını düşünüyorum. Çünkü ilmin tek başına yeterli olmadığını birçok cümlesinde tekrar tekrar etmesi ve bunu hadislerle desteklemesi bu düşüncemi doğrular nitelikte: “Kıyamet günü en ağır şekilde azap görecek kişi, Allah’ın ilmiyle kendisini faydalandırmadığı alimdir.” (s. 20) ve “Kişi yüz bin ilmi mesele okusa, bunu öğrenip öğretse de bu ilmin gereklerini yerine getirip amel etmedikçe sahip olduğu onca ilim kendisine fayda sağlamaz.” (s. 21) ve “… kelâm, hilâf, tıp, divan, şiir, astronomi, aruz, nahiv ya da sarf ne tür ilim tahsil edersen et, bunlar Allah’tan kopuk olarak kendi başına bakıldığında ömrü zayi etmekten başka bir şey değildir!” (s. 25) ve “Seni amele ve harekete sevk etmeyen ilim, deliliktir.” (s. 26) gibi cümleler bu düşüncemi destekleyen, eserde yer alan cümleler olarak sizlerle paylaşabileceklerim diye düşünüyorum.

Gençlere Tavsiyeler adlı kitap her ne kadar 68 sayfalık olsa da sizleri ciltler dolusu düşüncelere sokacak olan kapsamlı bir eser diyebilirim. İçerisinde gereksiz neredeyse hiç bir şey olmayan, sonundaki dua ile sizleri mest eden, ara sıra elinize alıp okumanız gereken, içerisinde hap bilgiler ihtiva eden bir kitap. İşte bu tür kitapları gençlerimiz okumalı, çocuklarımız okumalı diyorum. Herkesin tavsiyelere ihtiyacı var: hele hele ömrünün başında olan gençlerin, bizlerin daha çok ihtiyacı var. Sizi okurken hiç sıkmadan, dini açıdan hoşunuza gidecek türde, anlatmak istediğini ayet ve hadislerle yerinde örneklendirmeler yaparak anlatan, hayatınıza yön verecek olan bir eser diyebiliriz.

Ben Gençlere Tavsiyeler adlı bu eseri çok sevdim.
Kitabın 2022 yılında en çok okunan kitaplar arasında ilk sıralarda yer aldığını da belirteyim.
Yine de siz sadece okumayın, okudukça ‘demlenin’.
İyi okumalar.

Gençlere Tavsiyeler adlı kitaptan aklıma kazıdığım ve sizlerin de okumasını istediğim bir kaç cümle;

“Bilesin ki dil söyler ama kalbin içi gaflet, arzu ve emelle doludur. Bu da insanı bekleyen kötü akıbetin bir habercisidir. O yüzden samimi bir çaba ve mücadele gösterip nefsani arzu ve eğilimlerine gem vurmadıkça, kalbini ilim ve marifet nuruyla asla ihya edemezsin.” (s. 30)

“Şunu da unutma ki riya, bir insana duyulan aşırı saygıdan doğar. Bu hastalıktan kurtulmanın ilacı, aşırı saygı duyduğun insanları, Allah Teala’nın kaderine mahkum olan kimseler olarak görmek ve hiçbir zorluk ve kolaylık sağlama kudreti olmayan varlıklar olduklarını kabul etmektir.” (s. 40)

“Kimseyle hiçbir meselede tartışmaya girme, mümkün mertebe ağız dalaşı yapma. Zira bu aşırı biçimde sakınca ve kötülük barındırmakta olup zararı faydasından çoktur. riya, kıskançlık, kibir, kin, düşmanlık, kendini beğenme ve benzeri her türlü kötü ahlakın kaynağı, böylesi tartışmalardır. … bu bağlamda haset ve kıskançlığından ötürü soru soran ve itirazda bulunan kimseye ne kadar güzel, açık ve anlaşılır bir cevap versen de tatmin olmaz. … Bu durumda takip edilecek en güzel yöntem, böylesi kişilere cevap vermekle meşgul olmamaktır.” (s. 42 .. 44)

  • Gençlere Tavsiyeler adlı kitapta ilk defa gördüğüm veya anlamını pekiştirmek istediğim kelimeler:
  • Mücahede nedir?: Tasavvufta, kulun benliğinden ve dünya zevklerinden vazgeçmesi ve tamamen Allah’a yönelmesi, mücahede olarak nitelendirilir. Sâlikin nefis, şeytan ve düşmanla mücadele etmesi anlamında tasavvuf terimi.
  • Müflis nedir?: iflas etmiş, bütün parasını, anamalını batırmış (kimse).
  • Hülasa nedir?: Öz, özet, fezleke, kısaca anlamındadır.
  • Tekellüf nedir?: sıkıntı veren bir iş yapma, güçlüğe, sıkıntıya katlanma. Bir işi gösterişli bir biçimde yapmaya çalışma, özenme, gösteriş. Zahmetli bir işe katlanma, külfet, sahte tavır, gösteriş, özenme anlamlarına gelir.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık