Sinekritik: Ali Baba ve 7 Cüceler

alibaba

Cem Yılmaz, komedi konusunda kendini kabul ettirmiş ünlü bir komedyen. Hokkabaz, Pek Yakında gibi kaliteli işlere imzasını atmış biri; A.R.O.G ve G.O.R.A zaten başlı başına farklı yapımlar; yani Cem Yılmaz, kendini sürekli yenileyen, sürekli farklı şeyler deneyen biri. Esprileri, komedi anlayışı ise fazla değişmemiş. Bu yüzden ünlü komedyenin filmini izleyecekseniz aklınızda tek soru olmalı: Ben Cem Yılmaz’ın komedi anlayışını seviyor muyum? Eğer cevabınız evetse, yine güzel bir film sizi bekliyor olacak. Ali Baba ve 7 Cüceler filminin yapımcısı, yönetmeni ve başrol oyuncusu Cem Yılmaz. Irina Ivkina, Çetin Altay, Zafer Algöz, Fevzi Gökçe gibi oyuncularda kadroda kendine yer bulmuş isimler.

Ali Baba ve Yedi Cüceler Sinekritik

How Şenay help you?” komik bir soru mu bu? Ama ünlü komedyenin stand up gösterilerine aşina olanlar, bu cümleye, söyleyiş şekline bakınca hafif kıkırdıyor! Buna benzer bir çok esprisinin yer aldığı filmin konusuna geçersek: Bahçe cüceleri yapıp satan Şenay Cüccaciye dükkanının sahibi olan Ali Şenay (Cem Yılmaz) ve kayınçosu İlber (Çetin Altay) işlerini büyütüp dünyaya açılmak için Sofya’da bir fuara katılırlar. Ancak fuarda işler istedikleri gibi gitmez ve başlarını büyük belalara sokarlar. Mançov adlı kötü kalpli bir adamın planlarından haberdar olan Şenay ve İlber, onun hain planlarını durdurabilmek için yeni tanıştıkları Memedov ve Veronika ile büyük bir mücadeleye girişirler.

Ali Baba ve 7 Cüceler – Kötü karakterler

Filmin büyük bir bölümü Bulgaristan’da çekildi. Bu tercihin sebebini bilmiyorum. Cem Yılmaz’ın hem yazıp hem yönettiği 4. film olan Ali Baba ve Yedi Cüceler filminin kadrosunda ilk defa kamera karşısına geçen Rus model İrina İvkina dikkat çekiyor. Onun dışındaki kadro, ünlü komedyenin eski filmlerinden tanıdığımız isimler. Filmde aksiyon sahneleri ile silahlı çatışmalar sıradandı; Hollywood kalitesinde değildi bana göre. Kan efektleri ile vücut kopmaları ise etkileyiciydi ve hiç sırıtmadı. Kurgu bilindik olunca izleyici doğal olarak senaryo ve diyaloglara odaklanmak zorunda kalıyor: bir çok espri ve ince mesaj içeren sözlerle karşılaştık. Aşırı güldürmedi diyebilirim fakat Şenay ile İlber’in odadayken çekilen “osuruk” sahnesi, bir çok salonda gülüşmelere neden olmuştur, eminim. Diyaloglar demişken; “arkadaşı var mı sorsana?” cümlesini her Türk erkeği kullanmıştır, eminim.

Bir çok filmle dalga geçilen sahnelerde var fakat ben özellikle Amerikayı öven filmler yerine baştan sona Rus ordusu, müzikleri, karakterleri olan bir film görünce hoşuma gitti: tabii ki Rusları sevdiğimden değil, artık Amerikayı öven filmlerden gına geldi. Farklılık adına güzel bir tercih. Cem Yılmaz’ın oynadığı Ali karakterinin ürkü söylerken vurulması sonrası “her türkü söyledikten sonra ölüyorum” esprisi, Av Mevsimi filmine olan bir göndermeydi. O filmde “hayde gidelum” türküsünü söyledikten kısa bir süre sonra karakteri ölmüştü ünlü komedyenin… Bu filmde de o “ünlü” türküyü yine seslendirdi usta oyuncu. Film boyunca Barış Manço isminin sıkça geçmesi, ona olan saygının bir göstergesi olsa gerek. İzzet Altınmeşe hakkında yaptığı espriler ise gerçekten ilginçti.

Cem Yılmaz ve Pepsi işbirliği yine!

Filmde “reklamlar” gözümüze sokula sokula ekrana yansıtıldı. Bu tercihi eleştirilebilir. 2 büyük sponsor vardı; biri metro diğeri ise neredeyse her Cem Yılmaz etkinliğine sponsor olan Pepsi. Ünlü içecek markasını en az 4 kez gördük; Metro ise bir giriş bir de bitiş sahnesinde yer aldı. Ve kötü adamın öldüğü sahnede ünlü komedyenin “Maximum” logosuna benzer pozisyonu alması, gözlerden kaçmadı.

Ali Baba ve Yedi Cüceler, Amerikan film endüstrisinin ürünüymüş gibi farklı bir komedi filmi olmuş. Türk sinemasında bu tür yapımların olması önemli. Recep İvedik, Çılgın Dersane gibi filmlerle kıyas bile edilemez. Cem Yılmaz denince akla “komedi” geldiği için, fazla bir beklenti ile filmi izleyenlerin sonu hüsran oluyor. Gülmekten daha çok eğlence vaadediyor; onu da yeterince karşılıyor. Oyunculukların ve İsmail, Tayanç ve Kenan Memedov karakterlerini beğendiğimi de ekleyeyim. Kısa ve öz film hakkındaki görüşüm ise: Cem Yılmaz sürekli deniyor, bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışıyor. Eskisi kadar kaliteli bir yapım olmamış, zaten pek gündemde de kalamadı; bunun yanında hayranlarının beklentisini de karşılayacak yapım değil.

İyi seyirler.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık