Kurtlar Vadisi Gladio – Sinekritik

Türkiye üzerine oynanan oyunlar ve bu oyunlar hakkında halk arasında yaratılan komplo teorilerinden kaç tane film yapılır dersiniz? benim cevabım: sayısı belli değil..

Film fragmanları aylardır ekranlarda, bir çok konuya parmak bastığını iddia ediyordu. Hatta zaten bunu söylemese de Gladio konusu son 30 – 40 yıldır gündemde olan bir konu… Arkasındaki güçleri, yaptıklarını ve bunun sonucunda hiç olmazsa ülkemiz dışında yaşananları ( örneğin İtalya ) hepimiz biliyoruz.

Film, Gladio konusuna bana soracak olursanız çok gerçekçi bir gözle bakmış: bu tip oluşumlar bitirilemez… Birini yok etseniz bile diğeri gelir. Önemli olan asıl kökten bunu yok etmek…

Filmi arkadaşlarımla beraber izledim, salon kalabalık sayılırdı ama tam dolmadı. orta sıralardan ilk defa izledim.

Film, Gladio hakkında ufak bir bilgilendirme yazısıyla başlıyor. Gökhan Kırdar gerçekten yine film müzikleri konusunda başarılı bir iş çıkardı doğrusu, oyuncuların isimlerinin yer aldığı bölümde çalan müzik gerçekten güzeldi. Filme hazırladı bizi yani =)

Filmde bazı isimlerin çok alenice gösterilmesine şaşırdım doğrusu, başbakan r. t. erdoğan’ın bile TV ‘de de olsa gösterilmesi ilgincime gitti; gerçekten cesaret gerektiren bir olaydı: tabii bunlara askerlerin de nerdeyse kendilerini belli ederek ekrana yansıtılmalarını da katmak gerek… Acaba burada yer alan isimler gerçekten doğru mu sorusunu soruyor insan kendi kendine?.

Gladio bunlara izin verirmiydi? Yani bu şekilde deşifre edilmesine? Aslında filmin sonunda gladio’nun Türkiye’de ki iki önemli adamının karşılıklı replikleri herşeyi ortaya koyuyordu : biri biter, diğeri gelir…

Film aslında bu cümle ile özetlenebilirdi, bu tür oluşumlardan onları mahkemeye vererek ya da öldürerek kurtulamıyorsun… Başka bir kimlikle – isimle yine başınızı ağrıtıyorlar; önemli olan ana kaynağı susturmak – durdurmak… Bunun altını çizen bir film oldu bana göre… Zaten filmden önceki akşamki son kurtlar vadisi filminde de benzer söylemi polat alemdar da yapmıştı, eğer izlediyseniz…

Filmdeki oyunculuk hakkında konuşmak gerekirse; Musa Uzunlar gerçekten çok süper bir oyunculuk gerçekleştirdi. Ben ona artık Türkiye’nin Al Pacino’su diyorum. Özellikle geçmişte yer alan sahneleri oynarken ki sakallı hali al pacino’ya çok benziyordu diyebilirim.

Yönetmeni zaten kurtlar vadisinden tanıyoruz; gerçekten işinin ehli biri olduğunu gösterdi. Kusursuzdu diyebilirim.

Fakat şu da bir gerçek, kurtlar vadisi filminden çıkan 3. film olan bu film, kurtlar vadisi ırak kadar ilgi çekecek bir film değil. AKsiyon sahneleri o kadar yoktu, daha çok ideolojik konular üzerinde durdu ve mesaj verme amacı güttü diyebilirim. Bu yüzden o filmdeki başarıyı da beklemek yanlış olur zannımca…

İskender BÜYÜK üzerinden iyi bir kurgu ve senaryo ile güzel bir film yapıldı diyebilirim. İzlenilmesi gereken, arşivlik bir sinema eseri… Kaçırmayın derim.

Komedi sahneleri de var, belirtmeden geçemicem.. Çıt çıkmayan sinema salonunda bu sahnelerde kahkahalar bile duydum =) Yani çok ciddi bir konu ama ikili sahnelerde yaşanan bazı konuşmalardaki espriler gerçekten güzeldi.

beyazperde puanı çok düşük, 6.6. Ben de filme hem sinemalar.com hem de beyazperde.com sitesinde 7 puan verdim. Yorumlara bakılırsa herkes sevdi filmi ama puan konusunda sanırım biraz cimri davranıyoruz..

iyi seyirler…

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık