Hızlı ve Öfkeli 7 filminin konusu her zaman ki gibi sıradan ve tabii ki sırtını aksiyona yaslamış bir şekilde ilerleyen kurguya sahip. Konuyu kısaca özetlemek gerekirse: Dominic Toretto (Vin Diesel) ve ekibi, artık suç dünyasını geride bırakmaya karar vermiştir. Owen Shaw’u alt ettikten sonra yollarını ayırmışlardır. Ancak komadaki Shaw’un kardeşi Deckard Shaw (Jason Statham) kardeşini bu hale getirenlerden intikamını almaya kararlıdır ve başta Torretto olmak üzere ekibin üyelerini tek tek öldürmeye ant içmiştir. Bu sırada Somalili bir terörist ve Mr. Nobody diye bilinen bir üst düzey hükumet görevlisi, Tanrının Gözü adlı çok değerli bir bilgisayar programının peşine düşmüştür. Toretto ekibini tekrar toplayarak Shaw’u durdurmak ve programı geri almak zorunda kalacaktır.
Hızlı ve Öfkeli 7 için ön plana çıkan isim ne yazık ki artık hayatta olmayan Paul Walker. 2013’ün Eylül ayında çekimlerine start verilen filmin akıbeti, başrol oyuncusu Paul Walker’ın beklenmeyen ölümünün ardından belirsizliğe girmişti. İlk başta 11 Temmuz 2014 olarak düşünülen vizyon tarihi, daha sonra 10 Nisan 2015, en son da 3 Nisan 2015 olarak değiştirildi ve filmin çekimlerine devam edileceği açıklandı. 31 Mart 2014’te filmin çekimleri yeniden başladı. Paul Walker’ın çekemediği sahneler için aralarında Walker’ın öz kardeşinin de bulunduğu 4 tane dublör kullanıldı ve yüzünün gözükeceği yerlerde CGI tekniğine başvuruldu. Peki Paul’un ölümü yapımı nasıl etkiledi? Açıkçası yerini doldurmak konusunda sıkıntı çekmediler fakat son sahne hariç onun yokluğunun oluşturacağı duygusallığı bir türlü samimi bir şekilde ekrana yansıtamadılar: eşi ve çocuğunun annesi Mia ile olan konuşmaları ise sıradanmış gibi geldi bana ama amaç Paul üzerinden sinema izleyicilerine duygusal anlar yaşatmak olsa bile…
Hızlı ve Öfkeli 7, film türleri arasında kendine bir türlü yer seçemedi: aksiyon yapayım derken, bilim kurguya kaçtı. Duygusallıktan dem vurayım derken az daha Dramaya geçiyordu. Gerilim yapayım derken komedi türüne geçiş yaptı. Bir türlü kendini oturtamadı: sınırları zorlamak isterken saçmalamanın o ince çizgisini ise çoktan aştı. Dağlardan, uçaklardan, kulelerden atlayan ve burnu bile kanamayanlar; iki katlı binadan düşünce az daha ölüyordu! Tamam bu bir film, gerçeklik fazla aramamak gerek diyebilirsiniz ama film olduğu için de saçma olacak değil ya! Sinema gerçeklikten beslenir dostlar… Bunu unutmayın. O yüzden eğer ki bir modifiye araba, güzel kadınlar ve extrem spor belgeseli çekmeyi planlıyor iseler tamam lafım yok. Ama bu milyonlarca hayranı olan bir seri!
Son sahnelerde Paul için söylenenler ve en son sahnede bembeyaz aracıyla farklı bir yola sapması anlamlı ve yerindeydi…
İyi seyirler.
