Skandallar evi kitabının kapak tasarımı çok sıradan fakat kapağın hemen üstünde bir yorum var ki; kitabı almak için aslında tek başına yeterli! En sevdiğim yazarlar sıralamasında ilk 3 de olan ve tüm kitaplarını bir çırpıda okuduğum Dan Brown bu kitap için şu notu düşmüş: ” Gerçek bir usta. ” Evet; bir çırağın bu sözler sanırım! Ve bu durumda milyonlar satan bir yazarın usta diye takdim ettiği yazarı okumamak olmazdı herhalde!
Kitap; zamane amerikan toplumundan izler taşıyor. Ana tema; büyük bir aşk sonrası yaşanan aldatma neticesinde birbirinden kopan hayatların, kaderin bir cilvesi neticesinde tekrar bir araya toplanmaları… Aslında sonradan öğrendiğim kadarıyla yine aynı yazarın Altın sahili adlı romanının devamı niteliğinde olan bir kitap. Olayları toparladığını ve sonlandırdığını söyleyebiliriz. :)
Kitapta aşktan tutun da, sadakate, aile içi olaylara, ebeveynlerin neler yapmaları gerektiğine, cinselliğe, komediye, mafyaya, ölüme, arkadaşlığa ve dönem şartlarına kadar bir çok şey anlatılmış; hem de çok akıcı bir dille! Yazar sizi kitabı okurken hiç sıkmıyor; hatta kahramanımız John Sutter’in çok başarılı bir karakter olduğunu söylemem gerek! Gerçekten okuduğum kitaplar içerisinde hem kıskandığım hem de yerinde olmak istemeyeceğim; unutamayacağım bir karakter oldu kendisi… Kadınlardan hiç anlamam demesine rağmen çevresindeki kadınlarla olan diyalogları okumaya değerdi. Tabii ki karısı ve aşık olduğu Susan ile yaşadığı cinsel deneyimlerde ve bir çok sohbette John’un cevap niteliği taşıyan sözlerini okuduğunuzda bazen çok güleceksiniz bazen çok heyecanlanacaksınız: eminim!
Altın sahili kitabını daha okumadım; zaten internette biraz araştırınca bulamadım da: ki skandallar evi içinde aynı şey geçerli. Umarım kitapçılarda vardır; bu iki kalın kitabı alıp, bir okuma ziyafeti çekmenizi öneririm. John Sutter’in hikayesini mutlaka okumalısınız!.