Kalbime Gelen Sözler – Adem İmdat KESİCİ

Kalbime Gelen Sözler - Adem İmdat Kesici

Kalbime Gelen Sözler kitabı şair Âdem İmdat KESİCİ tarafından kaleme alınan, içerisinde – kitap kapağında belirtildiği üzere – “Şiirler, Destanlar, Güfteler – Besteler, Sözler” barındıran yaklaşık 192 sayfalık bir eser. Elimde bulunan örneği ise 1. basım – 2019 tarihli. Gündüz Ofset Matbaacılık ve Yayıncılık tarafından baskısı yapılan eserin yayınevi hakkında kitap içeriğinde herhangi bir bilgi yok. İnternet dünyasında yaptığım ufak bir araştırmada kitabın adıyla benzer, farklı yazarlar tarafından yazılan eserleri gördüm ama bu kitabın satışının yapılıp yapılmadığını bilemiyorum: çünkü bulamadım. Nadir Kitap gibi sahaf tarzı kitap sitelerinde de bir örneğini bulamadım. Bu yüzden kitabı satın almak isteyen – merak edenlerin yazara ulaşması gerekecek! Bu arada yazarımızın Adem yerine doğru yazımı olan Âdem ismini kullanması ve kitabında bu şekilde yazması çok güzel bir tercih, belirteyim.

Kalbime Gelen Sözler adlı kitabın kapağı düz mavi zeminde kırmızı beyaz renkte başlığı ile beyaz renkte alt başlığı ve yazarın yine kırmızı beyaz renkte isminin yazılı olduğu şekliyle bizleri karşılıyor (örneği aşağıdaki resimde). İlk sayfayı açtıktan sonra gayet kapsamlı bir “İçindekiler” kısmı bizi karşılıyor: saydığımda yaklaşık 200 başlıkta şiir ve diğer yazıların yer aldığı görüyoruz. Önsöz ile başlayan eser, özel teşekkür ile devam ediyor. Kendi hayat hikayesini de paylaşan yazar aynı zamanda eserleri ve şiirleri hakkında yorumda bulunanların cümlelerini de okuyucuya aktarıyor. “Mükemmel bir şiir/güfte ve söz yazmak için uyulması gereken kurallar manzumesi” başlığı altında da kitabın ana temasının dışına çıkarak okuyucuyu yönlendirmeye/bilgilendirmeye yönelik içerikleri paylaşmaktan geri kalmıyor.

Şair Âdem İmdat KESİCİ eserini kendi kalemiyle “Kalbime Gelen Sözler adlı bu kitapta 1990 yılından 04 Kasım 2019 tarihine kadar yazmış olduğum; şiirler, destanlar, ağıtlar, güfteler, sözler ve yapılmış olan besteler yer almaktadır.” (s. 8) şeklinde biz okuyuculara tanıtıyor. Ayrıca yine kendi kalemiyle okuyucuya aktardığı “Dini, Milli, Şiir, Güfte, İlahi, Marş, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Musikisi, Yöresel Destanlar, Taverna, Karadeniz, Otantik Dörtlükler, Mani ve Ezgi tarzlarında yazmış olduğum bu şiirlerin okunması, beğenilmesi, bestelenmesi, paylaşılması ve yorumlanması benim için mutluluk kaynağıdır.” (s. 8) şeklindeki temennisini yerine getirerek umarım onu mutlu etmiş olacağız: beğendiğim bazı şiirlerini de yazıma ekleyeceğim.

Kalbime Gelen Sözler Neleri İçeriyor?

Yazarımızın CV’si kendi alanında çok müstesna olduğunu bas bas bağırıyor: 2004 yılında Çağrı adlı şiiriyle aldığı birincilik ödülü, 2006 yılında Duy Bu Sevdayı adlı eseriyle 8. Mansiyon Ödülü, 2010 yılında Baktum Ağladum adlı destanıyla birincilik ödülü aldı (hemen alt tarafa klibini de ekliyorum) ki bunlar bir çok başlıkta sıraladığı geniş CV’sinden bir kaç örnek. Hatta RTEÜ öğrencisi tarafından yazar hakkında yazılan tez de akademik olarak kabul edilerek, yayımlandığını öğreniyoruz. Bu tezi internette araştırdım ama bulamadım fakat ‘Çayelili Halk Şairi Adem İmdat KESİCİ’nin Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Şiirlerindeki Halk Kültürü Unsurları’ adlı tezle ilgili haberi bulabildim. Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından hazırlanan Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğünde yazar hakkında bir madde oluşturulduğunu, bu maddenin de çok düzgün bir şekilde hazırlandığını gördüm, bu bilgiyi de buraya eklemek istedim.

Kalbime Gelen Sözler adlı kitapta sözleri paylaşılan Baktum Ağladum adlı şiirin şarkısını dinlemek isteyenler için…

Şiirlerine geçmeden önce yine Kalbime Gelen Sözler adlı eserinde yer alan bir çok şiirinin özellikle TRT bestekarı Suat Yıldırım tarafından bestelendiğini (68 adetinin) görüyoruz; bunun yanında sanatçı Selçuk Balcı tarafından bir dizide söylenen şiirine ait şarkı ile Gökhan Birben tarafından albümünde okunan bir şiirine ait şarkı olduğunu da görüyoruz. Grup Yorum tarafından okunan “Yüreğum Çiselendi” adlı bir eserinin de olduğunu ekleyelim. Şair Âdem İmdat Kesici, Kalbime Gelen Sözler adlı eserinin bu ilk sayfalarında, yazdığı tüm şiir vs. nin adeta röntgenini çekmiş, böylelikle şiirlerini yazdıktan sonra peşini bırakmamış, ödül alan/ünlenen eserlerini de tek tek not etmiş ve okuyucuya aktarmaya çalışmış: bu gayreti için de özel bir teşekkürü hak ediyor.

İçindekiler kısmından oldukça fazla bahsettim ancak yine de yazmak gerekiyor diye düşünüyorum: yazar, Kalbime Gelen Sözler derken çok ciddiymiş; çünkü, neredeyse her konuda yazmış diyebilirim. Yeri gelmiş “Babam Sağ Olsa” diyerek babasına ola hasretini, yeri gelmiş “Güle Benzer Benim Anam” diyerek annesine olan sevgisini dile getirmiş. Yetmemiş: “Bu Zamane Kızları” veya “Günümüzün En Önemli Eksiklikleri”, “Mutlu Olmanın Stratejik Yolları” ile “Bu Çağın En Büyük Hastalıkları” diyerek güncel konularda da şiir diliyle düşüncelerini paylaşmaya çalışmış, hatta “Sevdim Seni Öğretmenim” diyerek öğretmenlerini anmış, “Koltuk Sevdası Koltukname” diyerek günden güne azalmasını umduğumuz bir yaraya parmak basmış, “On Beş Temmuz Destanı” gibi mükemmel bir destanı ortaya koymuş, “Başkanımız Var Bizim”, “Merhum Muhsin Yazıcıoğlu” gibi siyasete yönelik şiirlerini de eklemeyi ihmal etmemiştir. Ancak “Rize’de şuanda 90-95-100 ve üstü sağ olanların sağlıklı ve uzun yaşamalarının sırları” adlı yazının bu kitapta işi ne diye de okurken düşünebilirsiniz. :)

Tabii ki her kitap gibi eksiklikleri var ama artıları çok fazla

Gelelim kitabın editörlüğü ve redaksiyonuna… Bazı şiirlerin yöresel dille yazılmış olması nedeniyle imla kuralları açısından değerlendirilmesi hata olabilir: çünkü, yöresel dil ile yazım dili arasında fark olabiliyor. Ancak kitabın editörlüğünün çok basit kaldığını söylemek lazım: üzerine fazla düşülmemiş, şiirler sırayla/içiçe, neredeyse birbirine karışacak şekilde verilmiş. Hatta dipnot şeklinde yazılması daha uygun olacağını düşündüğüm bazı kelimelerin anlamlarına ilişkin açıklamaların da ilgili şiirin hemen peşi sıra eklenmesini doğru bulamadım. Güftesi/bestesi yapılan şiirlerin altına sadece güfteyi yazan kişinin ismi yazılsa yeterliymiş ancak ödül alan veya şarkı haline çevrilen eserlerinin altına bu konuda açıklayıcı bilgiler verilmesi güzel bir düşünce olmuş. Bu arada “Bir Sevgili Arıyorum” ile “Bir Yârim Olsun İsterim” adlı şiirlerin sözlerinin neredeyse aynı olduğunu da olumsuz bir örnek olarak ekleyip bulduğum eksikliklere devam edeyim.

Kalbime Gelen Sözler adlı kitabında yazar bazı şiirlerin altına – ilgili sayfa boş kalmasın diye herhalde – başka şiirlerden dörtlükler eklemiş ki bu tüm şiirler açısından geçerli olmadığından biraz sırıtmış diyebilirim. Yine şiirlerini okurken her şiirin konusunun farklı olduğunu, bir siyasi şiirden bir aşk şiirine atladığımızı görüyorum ki konu birliği olmaması da diğer bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Bir şiiri okuduktan sonra altında “Gönül Kazanmanın Yolları” adlı başlık, sırıtıyor: yeri değil sanki. Bunlar gözüme çarpan eksiklikler.

Bunun yanında yazarın Türkçe’ye ve edebi dile hakim olduğunu söylemek lazım: dili akıcı, kelimeler anlaşılır, yöresel ağızla söylenen şiirlerinde de başarılı ve sözlere hakim durumda olması göze çarpan olumlu yanları diyebiliriz. Severek, hissederek yazdığı belli: bu işi yapıyor yani. Yine bazı şiirlerin altına Kuran-ı Kerim’den ayetler eklenmesi de beğendiğim bir tarz şekli olmuş. “Bu Şehirde Perişanım” adlı şiirini de hayat hikayesini okuduğumuzdan anladığımız kadarıyla İkizdere’de yazdı diye okurken düşündürdü diye de ekleyelim. Kitabın son kısmında “Bu Şarkıyı Sana Yazdım” adlı şiirine yapılan bestenin notalı hali de verilmiş (s. 190).

Rize çayından gelir bizim damak tadımız,
Bir bardak ikram ile unutulmaz adımız,
Güzel günler yaşamak olsun hep muradımız,
Çayın kokusu gelsin fabrikadan, ocaktan;
Bir çay daha içelim ince belli bardaktan…
(Bir Sevdadır Çayımız adlı şiirinden, s. 111)

Kitabı okurken not aldığım tek kelime Kadıbağı oldu, yöresel bir şiirde gördüm bu kelimeyi ancak ilk defa okumuştum, anlamı da tahmin ettiğim şekilde değildi (Kadıbağı: Rize yöresinde elleri bele dolayarak oynanan horon). Bunun dışında yöresel konuşmalar olsun Türkçe’ye hakimiyet olsun, farklı konularda şiirlerin yazım teknikleri ile anlatımı, ruhu olsun: gerçekten başarılıydı diyebiliriz. Her yörede bu tip şairlerimiz var olmalı, var olmaya devam etmeli, yüreğine, diline sağlık diyoruz. Ben okudum, başkaları da okur diyerek yazarımızın şiiriyle yazımızı sonlandıralım:

Şairlik doğuştan Allah vergisi
Onlardır toplumun düşünen sesi
Şairin duygudur tek sermayesi
Dünyaya hikmetle gelin şairler…

İyi okumalar.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık